TR

Hisarcıklıoğlu, 60. Yıl İş Forumu’nda ‘işbirliği’ mesajı verdi: (13.09.2012)

Farklı ülkelerden bine yakın işadamı TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen 60. Yıl Uluslararası İş Forumu’nda buluştu. Toplantıya ITSO Başkanı HAsan Hüseyin Kaçıkoç'ta katıldı. 

 

Hisarcıklıoğlu forumun açılışında yaptığı konuşmada işbirliğinin önemine vurgu yaparak “Bu yüzyıl en basit ifadesiyle “iş birliği” yüzyılıdır. bu yüzyılda işbirliği yapmayan, içine kapanan, kendi etrafına duvarlar ören kaybeder. Böyle bir anlayış fırsatları kaçırır, risklere dönüştürür” diye konuştu.

Forumun açılışına Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da katıldılar.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, TOBB’un öyküsünün, 1952 yılında Ankara’da küçük bir ofiste başladığını hatırlatarak, bugün gelinen noktaya ilişkin bilgi verdi. Türk özel sektörünün çatı kuruluşu olarak 60 gurur dolu yılı geride bıraktıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, oda başkanlarına bir çağrıda bulunarak, “Oda sisteminizi güçlendirmek için, demokratik, şeffaf, katılımcı ve etkin bir yapı kurmak için çaba gösterin” diye konuştu.
 
Hisarcıklıoğlu TOBB olarak yaptıkları çalışmalara ilişkin olarak şunları dile getirdi: “Odalarımız sayesinde, girişimcilerimiz başka ülkelerdeki girişimcilerle bir araya geldi. Yeni ticari anlaşmaların, ortak yatırımların, tecrübe paylaşımının önü açıldı. Odalar sayesinde girişimcilerimiz proje yazımından, pazar araştırmasına kadar birçok alanda destek hizmetleri alabilir hale geldi.Türkiye’nin beşeri sermaye birikimine katkı sağlamak için yenilikçi girişimciler yetiştiren bir üniversite kurduk. Özel sektör odaklı ekonomi politikaları tasarımında yeni fikirler ortaya koymak için think-tank kurduk. TOBB olarak girişimcilerimiz daha hızlı, daha güvenli, daha ucuz ticaret yapabilsinler diye gümrük kapılarını modernize ettik.” 

-İş dünyasının aktörleri buluştu

İş dünyasının yerel aktörleriyle, küresel aktörleri, yani yerel ve uluslararası networkünü İstanbul’da buluşturduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Bugün bu salonda dünya nüfusunun %83’ünü, küresel ekonominin %79’unu oluşturan 87 ülkeden iş dünyasının liderleri bulunuyor. Bugün bu küresel liderler, Türkiye’nin 7 bölgesinden gelen kanaat önderleri, benim Oda ve Borsa Başkanlarımla buluşuyor. Bu salonda beş kıtada iş yapan, cesur Türk iş diasporası da bulunuyor. Ayrıca ülkemizin gururu geleceğimizin kadın ve genç girişimcileri de aramızda. Bizim bir ortak paydamız var. Biz, alın teri döken, emek veren, üreten, vergi veren, istihdam sağlayan iş insanlarıyız. Hepimiz, ülkelerinin, bölgelerinin kanaat önderleriyiz” dedi.

Hisarcıklıoğlu ekonominin küresel ve bölgesel sorunlarını 10 başlık altında toplarken şu ifadeleri kullandı: “Avrupa’da bir borç krizi olduğunu herkes görüyor, ama çözüm noktasında siyasi bir liderlik ortaya konulmuyor. Ticaretin önündeki engeller artıyor, korumacılık yeniden körükleniyor. İşsizlik sorun ama genç işsizlik daha büyük sorun olarak görünüyor. İşsizliğin çözümünde mesleki eğitim bir reçete olarak tartışılıyor. Nüfus ve tüketim artışıyla birlikte emtia fiyatlarında yaşanan yükseliş, üretim maliyetlerini hızla yükseltiyor. Gıda ve enerji krizleri tüm ekonomileri tehdit edici boyutlara geliyor.  Yoksulluk ve açlık artıyor, gelir dağılımındaki uçurum her geçen gün büyüyor. Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmeler küresel ekonomiyi etkiliyor. Hızlı nüfus artışı ve şehirleşmeye paralel olarak küresel orta sınıfın yükselişi; küresel siyaset, ekonomi ve iş yapış biçimlerini tamamen değiştiriyor.  Girişimcilik her geçen gün demokratikleşiyor, herkesin iş kurma imkanına sahip olduğu bir ekonomik yapı gelişiyor. Gözlemim küresel ekonominin enerjisi düşerken, bu süreç yeni çözümleri gündeme almayı zorunlu kılıyor. Bu temel 10 konu da küresel ekonomiyi hızla dönüştürüyor.”

-“Sihir yapısal reformlar” 

Bu devirde sihirbaın ortak akıl, sihrin yapısal reformlar olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, “21. yüzyılda bölgesel ve küresel sorunlarımızı çözeceksek yapısal reformları ortak akılla inşa etmek zorundayız.  Dünyada barışı, huzuru ve istikrarı sağlamak için yeni bir başlangıç yapmak ve yer kürenin ortakları olarak yakınlaşmak zorundayız. Ya hep beraber kazanacağız, ya da hep beraber kaybedeceğiz” dedi.

Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti:“Bugün Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkenin boğuştuğu finansal bunalıma benzer bir krizi biz 2001 yılında yaşadık. Ben de tam 2001 krizinin patlak verdiği günlerde TOBB başkanı oldum. O dönemde herkeste müthiş bir moral bozukluğu vardı. Ancak işçi sendikaları, memur sendikaları, esnaf, çalışma hayatındaki tüm kesimleri ülkemizin geleceği için bir araya getirdik. İstişare mekanizmaları kurduk, ortak aklı hakim kıldık. 

Herkes ülke çıkarlarını kendi çıkarlarının üstünde tuttu. Siyasetçilerimiz bu ortak akla dayanarak Türkiye’yi bugüne getiren reformları yapabildiler. Bakın o günlerden bugüne ekonominin kumandanı olan Sayın Babacan aramızda, kendilerine bize doğru pusula oldukları için de teşekkür ediyorum. Bu işbirliğinin sonunda kazanan ortak akıl oldu, kazanan Türkiye oldu. Bugün yapmamız gereken de küresel ekonominin sorunlarını çözmek için hep birlikte küresel ortak aklı hakim kılmaktır. Öncelikli olarak uluslararası ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasını bekliyoruz. 

İş yapma biçimlerimizi kurallar şekillendirsin, keyfiyet olmasın, kural hâkimiyeti olsun istiyoruz. Aramızda uyuşmazlık oluştuğunda haklı olanın hakkını alacağı hızlı ve etkin bir yargı sistemi talep ediyoruz. Ekmek ve özgürlük birbirinden ayrılmaz, demokrasinin olmadığı yerde güçlü ekonomi kurulamaz. Hürriyet olmadan, ticaret olmaz, ticaret olmadan, zenginlik olmaz. O yüzden daha fazla demokrasi istiyoruz. Üretimin önünü açarken demokrasinin önünü de açmak zorundayız. Girişimcilik ancak hür ortamlarda gelişebilir. Zenginleşmenin iki önemli itici gücü var. Güçlü ekonomi ve kaliteli demokrasi. İkisi birbirinden ayrılmaz bir bütündür.”

-“Rakip değil ortağız”   

Salondaki tüm girişimcilere ‘ortaklarım’ diye hitap eden Hisarcıklıoğlu, “Çinli de, Mısırlı da, Amerikalı da, İranlı da, Meksikalı da benim ortağım. Benim kanaatime göre bu yüzyılda işbirliği yapmayan, içine kapanan, kendi etrafına duvarlar ören kaybeder. Böyle bir anlayış fırsatları kaçırır, risklere dönüştürür. Bu yüzyıl en basit ifadesiyle “iş birliği” yüzyılıdır. Bu salonda dünyanın her yerinden gelen 1000 kişiyiz. Bu platform iş birliği kurmak için sizlere muhteşem bir fırsat sunuyor. Bazılarınızın bu vesileyle ikili iş görüşmeleri yapacağını biliyorum. İnşallah bu salondan yeni iş birlikleri ve yeni ortaklılar da çıkacak. Sanayicilerin duayeni Henry Ford’un söylediği gibi “Bir araya gelmek başlangıçtır. Bir arada kalmak ilerlemedir. Beraber çalışmak başarıdır” diye konuştu.

-Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov


Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov da, İş Forumu'nun, Makedonya ve Türkiye arasındaki dostluktan ve TOBB'un ülke ekonomisinin gelişimindeki rolünden dolayı bu forumda bulunduğunu belirterek, TOBB'un odalar ve borsalar arasında birlik sağlamak, mesleklerin gelişimini düzenlemek, üyeler arasında dürüstlüğü geliştirmek ve muhafaza etmeyi amaçladığını kaydetti.

Dünyanın bugün küresel, ekonomik, siyasi ve güvenlik riskleriyle karşılaştığını ifade eden Ivanov, ''Uluslararası ekonomik iş birliği küresel rekabeti arttırmak için tek olanaktır. Bu işbirliği dünyadaki ekonomik şartlarda yarışabilmek için ulusal ticari rekabetin güçlenmesini sağlamaktadır'' diye konuştu.

Ivanov, bu realitede, Makedonya ve Türkiye arasındaki geleneksel iyi ilişkilerin bulunmasından dolayı memnuniyet duyduğunu anlatarak, şunları söyledi:''Bu olgu iki ülke arasındaki iş birliğinin güçlenmesine olumlu etki etmektedir. İki ülkenin arasındaki ekonomik iş birliğinin arzu edilen seviyeye gelmediğini düşünüyorum. Bu amaçla Makedonya Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti ekonomi planında mevcut tüm kapasiteleri kullanabilmek için ek çaba göstermektedir. Özel sektör ve özellikle girişimci ruhu global dünyada öncü gücü oluşturmaktadır. Bu güç ekonominin büyümesini sağlamakta, işsizliği azaltmakta ve ilerleme yolunu açmaktadır. Sabit ve uzun vadeli ekonomik büyüme ve gelişme ebedi olabilir. Bu tür yaklaşım gelecek için vizyonu açık, rekabet ile karşı karşıya gelebilecek becerikli, kendilerinden emin liderlerin oluşmasını ve hazırlanmasını sağlamaktadır. Tabii ki risk almak için cesaret, başarıya ulaşmak için yaratıcılık ve motivasyon gerekmektedir. Bugünkü buluşmamızın iş birliğimizin gelişmesi için yeni ufukların ve fikirlerin  oluşumuna katkısı olduğu gibi, iş ve özel sektörünün gelişimine yardımcı olacağına inanıyorum.''

-Başbakan Yardımcısı Ali Babacan

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da, bu yıl TOBB'un kuruluşunun 60. yıl dönümü olduğunu belirterek, tüm odalar birliği camiasını kutladı.

Babacan, şu anda içinde bulunulan küresel ekonomik konjonktürün özellikle iş dünyası açısından ciddi problemleri, sıkıntıları beraberinde taşıdığını dile getirerek, belirsizliğin olduğu, hükümetlerin, devletlerin ekonomik politikasında problemler yaşadığı bir dönemde iş dünyasının da işinin pek kolay olmayacağını kaydetti.

Bir ülkenin ekonomik istikrarının, makro ekonomik dengelerinin, bu ülkede iş yapanlar için son derece önemli olduğuna işaret eden Babacan, şirketleri önünü görememesi, gelecekle ilgili kuşkuları olması durumunda da yatırım ve iş yapmaktan geri durduğunu belirtti.

Babacan, bankaların gelecekle ilgili sıkıntılar görmesi ve bir belirsizlik hissetmesi durumunda kredi vermekten imtina ettiğini ifade ederek, tüketicilerin geleceğe güvenmediğinde harcamalar noktasında çok daha tutuk davrandıklarını, sürekli bir harcama erteleme psikolojisinin içine girdiklerini anlattı.

İş dünyasının, şirketlerin, bankaların, finans dünyasının, halkın tüketiminin durduğu bir ülkede ekonomik büyümenin elde etmenin imkansız olduğunu vurgulayan Babacan, şunları söyledi: ''Şu anda pek çok ülkede dünyada bunu izliyoruz. Dünyadaki pek çok ülkede maalesef bir öngörülebilirlik eksikliği var. Bakıyoruz devlet harcamaları pek çok ülkede oldukça artırılmış, bütçe açıkları zaten artırılmış durumda. Maliye politikası üzerinden sözüm ona hareketlendirme, canlandırma adına atılabilecek adımlar atılmış, hatta orada da denizin sonuna gelinmiş. Orada hareket alanı kalmamış durumda. 

Merkez bankalarının karşılıksız bastıkları para yakın tarihimizde görülmemiş boyutlara ulaşmış durumda. Buna rağmen ciddi problemler devam ediyor. Büyüme, kalkınma konusunda pek çok ülkede ciddi sıkıntılar görüyoruz.''

Başbakan Yardımcısı Babacan, hükümetlerin uyguladığı ekonomik politikalarda hep ikilemlerin olduğunu belirterek, sadece politik açıdan bakıldığında kolay adımların olduğunu, bir de belki kısa vadede zorluk getiren orta uzun vadede asıl o ülkeye kazandıran seçeneklerin olduğunu anlattı.

Pek çok ülkede, siyasi karar vericilerin çok kısa vadeli hesaplarla hareket ettiğini ifade eden Babacan, siyasi karar vericilerin, 'sonra bakalım kim öle, kim kala' dediklerini, bu kısa vadeli politikaların ciddi problemleri beraberinde getirdiğini kaydetti.

-Gümrük Ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise, ''Libya için ayağa kalkanların Suriye'deki katliamlar karşısında sessiz ve tepkisiz kalması, insanlık vicdanında tamiri zor yaralar açmaktadır'' dedi.  

TOBB tarafından düzenlenen Uluslararası İş Forumu'nda konuşan Yazıcı, bugünün dünyasının sosyal ve siyasi açıdan çeşitli değişimler ve dönüşümler geçirdiğini, yeni dengeler oluştuğunu ve yapıların yeniden şekillendiğini söyledi. 

Değişimlerin, yapısı itibariyle birtakım sıkıntıları da beraberinde getirdiğine dikkati çeken Yazıcı, böyle zamanlarda riskleri görme, fırsatları değerlendirmenin aynı ölçüde değerli olduğunu kaydetti.
''Şüphesiz ki ancak dönüşümü yakalayan toplumlar yeni uluslararası sistemin inşasında söz sahibi olacaklardır'' diyen Yazıcı, değişimi öngörüp politikalarını ona göre belirleyenlerin, riskleri fırsata çevireceklerini, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin bu çerçevede değerlendirildiği zaman daha bir anlam kazanacağını aktardı.

2010'da Tunus'ta başlayarak Mısır'a ve tüm bölgeye yayılan halk hareketlerinin, bölgede sadece rejimleri değiştirmekle kalmayıp, Orta Doğu'ya uzun yıllardır hakim olan yönetim anlayışının dönüşümüne kapı araladığını belirten Yazıcı, Tunus'ta, Mısır'da ve Libya'da yaşananların, artık otoriter rejimlere yer olmadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.

'Küresel refah ve istikrar, bölgesel refah ve istikrar, tek tek ülkelerin huzur ve barışıyla yakından bağlantılıdır. Türkiye, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar gibi çalkantılı bir coğrafyanın ve aynı zamanda dünyanın en önemli ticaret ve enerji hatlarının kesiştiği bir kavşak noktasında yer almaktadır'' diyen Bakan Yazıcı, Türkiye'nin bu anlamda, zor ama bir o kadar da fırsatlarla dolu bir coğrafyada bulunduğunu, bölgede barışı, istikrarı, dayanışmayı ve demokrasiyi savunduklarını söyledi.