TR

Başarı Hikâyemizin Ana Unsuru Güven ve İstikrar (02.04.2012)

TUSKON’un 4. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ekonomisinin ve özel sektörün başarılarını vurgularken, bu başarı hikâyesinin ana unsurun son 10 yıldaki güven ve istikrar olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, eğitim özgürlüğünden yana olduklarını belirtti ve “Aileler çocuklarına dini eğitim vermek istiyorlarsa bunun önü açılmalıdır. Önü açıldıktan sonra isteyen çocuğuna dini eğitim verir, isteyen vermez” diye konuştu.


Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) 4.Genel Kurulu İstanbul’da WOW İstanbul Hotels & Convention Center’da gerçekleştirildi. Toplantıya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ve TUSKON Başkanı Rızanur Meral de katıldı.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada, son 10 yıldaki güven ve istikrarla birlikte karar alma süreçlerinin hızlandığını ve her adımın daha kararlı atıldığını bildirdi. Kamu-özel sektörle istişare mekanizmalarının hayata geçirildiğini ve ekonomi ile ilgili kararlar hep özel sektörle istişare edildiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, “Bu dönemde, yıllardır sürüncemede kalan, ihmal edilen dev yapısal reformlar hızla tamamlanmıştır. Ben huzurlarınızda bu istikrar ve reform döneminin baş mimarı olan Sayın Başbakanımıza, Türk iş dünyası adına şükranlarımı sunuyorum. Sayın Başbakanım, siz bize bir yol açtınız, Özel sektörümüz de sizin açtığınız bu yolda hızla ilerledi. İşte yıllarca tek istediğimiz aslında buydu. Para istemiyoruz-pul istemiyoruz. Devletimiz sadece yolu açsın biz Allah’ın izniyle gerisini hallederiz…” dedi.

Siyasi liderlikten yoksun Avrupa’nın, bugün krizi daha az hasarla nasıl atlatırım diye düşünürken Türkiye’nin gözünü 2023’e diktiğini belirten TOBB Başkanı ”Artık büyük düşünüyoruz. Hep birlikte 2013 hedeflerine odaklandık. İşte bu siyasi vizyonun eseridir” diye konuştu. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Siyasetin ufku açıldıkça, milletin de ufku açılıyor. Siyaset kurumu bugüne olan güveni sağladığı zaman, millet gözünü yarınlarına çevirebiliyor. Artık devlet ve millet olarak aynı hedefi, aynı ideali paylaşıyoruz. 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacağız diyoruz. 2 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız, 500 milyar dolar ihracat yapacağız diyoruz.”

 


-Geçen 10 yılın muhasebesi


Hisarcıklıoğlu, geçen zamanın da muhasebesini yapmak gerektiğini belirterek, 2001’de tarihinin en büyük ekonomik krizlerden birisini yaşadığını hatırlatarak, “Ama bir büyüğümüzün dediği gibi “her ölüm yeni bir doğuşun habercisidir. İşte 2001 yılında yaşanan o kriz de, bu millet için yeni bir doğuşun habercisi oldu. Bu millet faziletini, basiretini ve her sarsıntıdan daha güçlü çıkacağını bir kez daha ispat etti. İşte şimdi, Türkiye’nin 10 yıl içinde geldiği şu noktaya bakın: Türkiye bugün dünyanın 17nci, Avrupa’nın 6ncı büyük ekonomisi haline geldi. Bir yanda, Batımızda büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor. Küresel kriz nedeniyle, son iki yıl içinde Avrupa’da 4 Başbakan istifa etti, 10 hükümet değişti. Öte yanda, Güneyimizdeki ülkelerde son bir yıl içinde, siyasi çalkantılar sonucu 4 devlet başkanı halkı tarafından devrildi. Ama bütün bunlara rağmen, ateş çemberinin tam ortasındaki Türkiye 2011 yılının ilk üç çeyreğinde % 9,6 büyüyerek, tarihinde ilk defa dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi oldu.  135 milyar dolar ihracat yaparak, cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık.
Sadece bir yıl içinde bu ülkenin özel sektörü 140 milyar dolar yatırım yaptı, 1 milyon 100 bin kişiye kayıtlı istihdam sağladı. Türkiye o artık o kadar öne çıktı ki, bir zamanlar bizim vatandaşlarımızın iş bulmak için gittiği Avrupa’nın gençleri, şimdi İstanbul’da iş bulmak ümidiyle Türkçe öğrenmeye başladı.
İşte bunu, bu salonu dolduran sizler yaptınız. Yatırım yaparak, üreterek yaptınız. Alın teri ile akıl terini birleştirerek, helal kazancın peşinden koşarak yaptınız” ifadesini kullandı.

-Hedefler büyük

Artık devlet ve millet olarak aynı hedefin aynı idealin paylaşıldığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 2023 yılında dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacağını kaydetti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “2 trilyon dolarlık bir ekonomi olacağız, 500 milyar dolar ihracat yapacağız diyoruz. Bakın değerli dostlarım, 2023 hedefi neden önemli biliyor musunuz? Çünkü bu hedefe ulaşmak demek, Türkiye’deki her birey daha zengin olması demektir. İlk 10’a giren bir Türkiye’de, Kişi başı milli gelir 2,5 kat artarak, 25 bin dolara ulaşacak. İşte o zaman bizim vatandaşımız, Avrupalı vatandaşın standardını yakalayacak. Aslında hak ettiğini almış olacak” dedi.


-Yeni anayasa

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu bu hedefe ulaşmanın ilk adımının yeni Anayasa olduğunu dile getirerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Artık bu milletin hedefleri ile mevcut sistem uyuşmuyor. Hedefler, mevcut kalıba sığmıyor. Yani bu elbise, artık, bu bedene dar geliyor” Şimdi yeni ve modern bir elbise dikmek zorundayız. Ama bu sefer terzi milletin kendisi olmalıdır. Yeni Anayasa kapalı kapılar ardında uzmanların mutabakatı ile değil, milletin mutabakatı ile yazılmalıdır. Sevinerek gördük ki Meclisimiz de bizimle aynı anlayışı paylaşıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz de terzi millet olsun diyor. Bu çerçevede vatandaşın ve STK’ların görüşlerini topluyor.
Biz bu konuda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Kuruluşlar olarak farklı farklı fikir beyan etmek yerine, “Birlikte rahmet ve bereket, ayrıkta azap var” diyerek bir araya geldik.Toplumun tamamını kapsayan 24 Meslek Örgütü, Sendika konfederasyonu ve Sivil Toplum Örgütleri ile “Anayasa Platformu”nu kurduk.
Bu platformda TUSKON da var, TİM de var. Müthiş bir uyumla çalışıyoruz. Ben huzurlarınızda Sayın Meral’e ve Sayın Büyükekşi’ye teşekkür ediyorum.”

-“Aileler çocuğuna dini eğitim vermek istiyorsa bunun önü açılmalı”

Yeni anayasanın temel unsurunun özgürlükler olması gerektiğini bildiren Hisarcıklıoğlu, “Rahmetli Özal’ın ifade ettiği üç temel hürriyet: Fikir hürriyeti, Din ve vicdan hürriyeti ile teşebbüs hürriyeti bu ülkenin temel dinamiği olmak zorundadır. Bu işin temeli de eğitim özgürlüğüdür. Çok açık ifade ediyorum: Aileler çocuklarına dini eğitim vermek istiyorlarsa bunun önü açılmalıdır. Önü açıldıktan sonra isteyen çocuğuna dini eğitim verir, isteyen vermez. Deniyor ki, aileler çocukları yönlendirecek. Kusura bakmayın ama ailenin çocuk üzerinde hakkı vardır. Bu ülkede aileler çocuklarını Alman kolejine, Fransız Kolejine gönderirken itiraz etmeyeceksin, yönlendirme akına gelmeyecek; ama iş dini eğitime gelince çocuklar yönlendirilmiş olacak. Böyle özgürlük anlayışı olmaz. İstisnasız, dünyanın her ülkesinde aileler çocuklarının eğitimine yön verir. Bundan daha doğal da bir şey olamaz” diye konuştu.

-Dünyada bütün dengeler ve pozisyonlar değişecek

 
Önümüzdeki dönemde dünya siyaseti ve ekonomisinin çok büyük bir değişim geçireceğini belirten Hisarcıklıoğlu, bu süreçte Türkiye’nin yükü ve sorumluluğunun da çok büyük olacağınindan bahsetti. Bu yolda en büyük hazine ve gücün milletin birlik ve beraberlik ruhu olacağının altını çözen TOBB Başkanı şunları söyledi: “Bizi hedeflerimize götüren de bu gönül birlikteliği olacak. Ben cân-ı gönülden inanıyorum ki, 12 yıl içinde 2 trilyon doları aşan bir ekonomi olup, dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alacağız. Biz bıkmadan uzanmadan, bilmediğimiz coğrafyalara gitmeye, yeni iş olanaklarını bulmaya, ihracatımızı artırmaya devam edeceğiz. Artık her alanda karınca gibi çalışmalı, devleri kendimize hayran bırakmalıyız. Çünkü çalışmak, gayret etmek esastır. Sizi başarıya götüren yolda kararlılık, azim ve gayret kadar, bu işlere gönül vermek esastır. İşte o yüzden bu yola gönül verenlerin azları çok olur, işte o yüzden rahmet ve bereket sağanağı onların üzerinden eksik olmaz.”

 

- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, TUSKON yönetimini, TUSKON'un tüm üyelerini, tüm mensuplarını, Türkiye ekonomisine yaptıkları katkılardan, Türkiye'ye verdikleri hizmetlerden dolayı yürekten tebrik etti.

Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde, 81 vilayetinde faaliyet gösteren federasyonları ve dernekleri,  yurt dışında faaliyet gösteren temsilcilikleri, TUSKON mensubu iş adamlarını, büyük Türkiye hedeflerinden, gayretlerinden ve mücadelelerinden dolayı kutladığını da dile getiren Erdoğan, ''TUSKON'a, TUSKON'un tüm mensuplarına, özellikle Türkiye'nin adını dünyaya duyurdukları, ay yıldızlı bayrağın, bu aziz milletin büyüklüğünü en uzak ülkelere, en ücra kentlere şerefle taşıdıkları için, şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum'' dedi.

 


Erdoğan, TUSKON'un sadece ticaret yapma misyonuyla değil, Türkiye ekonomisini büyütme, ülkeye ve millete hizmet etme, Türkiye'nin adını dünyaya duyurma misyonuyla yola çıktığını ifade ederek, şöyle devam etti:''TUSKON, hırsı değil kanaati, kazanmayı değil paylaşmayı, sömürmeyi değil dayanışmayı savunarak, savunduğu değerlerin samimiyetle arkasında durarak, kendisini değil, ülkesini ve milletini öne çıkararak farklılığını ortaya koydu.

En önemlisi de TUSKON, sırtını belli çıkar çevrelerine, çıkar odaklarına değil, millete dayadı. Kaynağını milletten aldı, ilhamını milletten aldı, motivasyonunu, ufkunu, misyonunu milletten aldı. Nasıl ki Mevlana, bir elini göğe açıp, bir elini toprağa uzattı, 'Hak'tan aldığımı halka veriyorum' dediyse, işte TUSKON, TUSKON gibi Anadolu evlatları, Anadolu kaplanları, Hak'tan aldılar, halkla paylaştılar, birlikte büyüdüler.

Nasıl ki Mevlana, 'pergel misali, bir ayağın burada merkezde olacak, bir ayağınla âlemleri dolaşacaksın' diye tavsiyede bulunduysa, işte Anadolu'nun aslanları da, güçlerini Anadolu topraklarından aldılar, tüm dünyayı deveran ettiler.''

Başbakan Erdoğan, 2010 yılında TUSKON'un 3. Genel Kurulu'nda ''Türkiye, sizler gibi iş adamlarının, gayreti, samimiyeti ve heyecanı sayesinde yeniden ufukların efendisi oluyor'' dediğini hatırlatarak, şunları kaydetti:''Evet. Silahla değil, baskıyla değil, dayatmayla değil, topraklar fethederek değil, Türkiye artık gönüller fethederek ufukların efendisi oluyor.

Türkiye, Yeni Zelanda'dan Kanada'ya, Japonya'dan Brezilya'ya kadar 5 kıtada gönüller kazanıyor. Türkiye, başarılı müteahhitleriyle, başarılı iş adamlarıyla, okullarıyla, öğretmenleriyle gönüller kazanıyor. Türkiye dünya barışına olan katkılarıyla, uzlaşma, diyalog çağrılarıyla, dik duruşuyla, hakkı en güçlü şekilde müdafaasıyla gönüllerde yer ediniyor.


Türkiye, güçlü, dirençli, istikrarla büyüyen sağlam ekonomisiyle, alan el değil, veren el olmasıyla, artık parmakla gösteriliyor, takdirle izleniyor. Türkiye'nin bugün ulaştığı nokta, hiç ama hiç tartışmasız, bizzat milletin eseridir.

Türkiye milletin rotasında yürüyor, Türkiye, milletin çizdiği istikamette ilerliyor. Türkiye, bu aziz milletin arzusu, talepleri, hedefleri doğrultusunda yükseliyor. İşte onun için Türkiye büyüyor, işte onun için Türkiye başarıyor.''

Kore'deki Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde devlet başkanları ve başbakanların takdirlerini ilettiklerini ifade eden Erdoğan, ''Bunun formülü nedir?'' diye sorduklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Türkiye'nin iş adamları, Türkiye'nin kurumları, Türkiye'nin sivil toplum örgütleri, sırtlarını millete dayıyor ve bu sayede başarıdan başarıya koşuyor.

Bütün bu adımın iki önemli sır kelimesi var. Aslında sır burada. Ancak bunu Türkiye'deki bir kısım çevreler anlamamakta direniyor. Nedir bu iki sır kelime. Bir, güvendir. İki, istikrardır. Başka hiçbir şey aramaya gerek yok. Bize yolsuzluk ithamlarını yapanlar bu ülkenin geçmişine bakma lütfunda bulunmuyorlar. Eğer oraya baksalar işin aslını görecekler.

Yolsuzlukların olduğu bir ülkede, böyle bir iktidarın olduğu bir ülkede siz kalkıp da cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin kilometre yol yapacaksınız, şurada 9 yılda 15 bin kilometre duble yol sığdıracaksınız. Nasıl oluyor bu iş?''

Erdoğan, havaalanlarının parmak sayılarıyla gösterildiğini hatırlatarak, şu anda Türkiye'de 46 noktaya uçuş olduğunu ifade etti.

Tüm bunların güvenle yapıldığını vurgulayan Erdoğan, özelleştirmede de girişimcilerin önündeki taşları kaldırdıklarını kaydetti.

 

-Ekonomi Bakanı Çağlayan

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise,  günümüzde özel sektör eliyle büyüme modeli seçen Türkiye'nin geçtiğimiz 10 yılda ''hayal edilmeyecek, asla düşünülmeyecek'' başarılar elde ettiğini vurguladı.

Türkiye'nin 2011 yılı büyümesiyle, dünyanın en hızlı gelişen, en hızlı büyüyen ülkesi olarak performansını dünyaya bir kez daha göstereceğini dile getiren Çağlayan, geçen yıl Türkiye'de 53 bin 409 şirket kurulduğunu, 191 bin yeni iş yeri açıldığını, yani 2011'de saatte 6 şirket kurulduğunu ve saatte 22 iş yeri açıldığını söyledi.

Sadece geçen yıl 1 milyon 516 bin yeni istihdam sağlayan Türkiye'nin kamu bütçesi, mali disiplin, bütçe açıkları ve işsizlik rakamlarında AB'nin 27 ülkesinin 20'sinden bile çok daha iyi performans sergilediğini belirten Çağlayan, Türkiye'nin birçok ülkede elde ettiği ekonomik başarısının örnek gösterildiğini vurguladı.

Güney Kore ve İran'a gerçekleştirdikleri seyahatte Türkiye'nin başarılarının hep dile getirildiğini anlatan Çağlayan, bu başarının formülünün, reçetesinin diğer devlet başkanları tarafından istendiğini, ülkenin kıskanılacak kadar büyük başarı gösterdiğini kaydetti.

Yeni Türk Ticaret Kanunu'na (TTK) da değinen Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Türk Ticaret Kanunu, Türkiye'nin devrim mahiyetinde çıkarılmış bir kanunudur. Bin 550'ye yakın maddesi bulunan kanunun, TBMM'den çıkartılmış olması son derece önemli. Çıkartılmış olan kanunda bazı eksiklikler, bazı düzeltilmesi gereken konular olabilir. Ama bilin ki sizlerin her konusuna duyarlı olan Sayın Başbakanımız bundan günler önce, Türk Ticaret Kanunu'nda bilhassa sizlerin şikayet ettiği, sıkıntı gördüğü noktaları Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nda ilgili bakan arkadaşlarımızla beraber, tek tek inceleyip düzeltilmesi noktasında gerekli talimatı bize vermiştir. Bundan dolayı biz, sizlerin yol alabileceği, sürat katedeceği otobanları hazırlamak konusunda gece gündüz çalışıyoruz.''

Ekonomi Bakanı Çağlayan, önümüzdeki hafta sonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde çok ciddi şekilde iş adamlarının katılımıyla Çin'e yapacakları ziyaretin son derece önemli olduğunu vurguladı.

 

 


-TUSKON Başkanı Rızanur Meral

Türk müteşebbislerini yurt dışına açmayı amaçladıklarını belirten TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Türkiye’deki en büyük gönüllü iş dünyası kuruluşu olduklarını söyledi. Türkiye’yi dönüştüren Anadolu insanının demokrasi ve temel hak ve özgürlüklere olan tutkusunun TUSKON’un da önünü açtığını bildiren Meral, Başbakan Erdoğan’ın geleceğin güçlü Türkiye’si hayallerini paylaştıklarını belirtti.
Ekonomik ve siyasi krizlerle beraber dünya düzeninin yeniden şekillendiğini bildiren Meral, daha fazla işadamını yatırımcı ve ihracatçı yapmak için uğraştığından söz etti.
Dünyadaki bütün ülkelere gitmeye çalıştıklarını ifade eden Meral, “Dünyanın her yerinde olamazsak, bulunduğumuz pazarlarda da kalıcı olamayız” dedi.
Pek çok kurumu ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yaptıklarının altını çizen Rızanur Meral, “Bu takım çalışması ülkemizde ağırladığımız yabancı konuklarımızın da dikkatini çekmekte” diye konuştu.
Türkiye’nin dışarıda Pazar çeşitlendirmesi çalışmalarına hız vermesi gerektiğinin altını çizen Meral, yeni teşvik mekanizmasını da merakla beklediklerini ifade etti.
Genç ve dinamik Türkiye’nin cari açık vermesini normal karşıladıklarını kaydeden Meral, bu konuda alınan tedbirlerin de etkisini göstermeye başladığını açıkladı.


Yeni pazarlara nüfuz etmenin en az mevcut pazarları korumak kadar önemli olduğunu duyuran Rızanur Meral, özellikle Afrika pazarına dikkat çekti. Meral inovasyon ve bilişim odaklı yatırımların, ilk 10 ekonomi arasına girme hedefinde anahtar konumda olduğuna da değindi.

Rızanur Meral yeni Ticaret Kanunu’nun ticaretin önünü açacağını ancak bazı düzenlemeler ihtiyacı olduğunu ifade etti. Rızanur Meral, ekonomik suça ekonomik ceza istedi. Meral, eğitimle ilgili yeni yasanın kabulünden memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Meral, anayasa yapım sürecinin sekteye uğramadan 2012’de tamamlanmasını istediklerini vurguladı.

-TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi


Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de konuşmasında “Türkiye güçlü bir ekonomik ivme yakaladı. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi için çalışmalarımız sürüyor
Bu yıl ki ihracat hedefimiz 150 milyar dolar.” ifadesini kullandı. 10 yılda ihracatın büyük gelişme sağladığını anlatan Büyükekşi, Başbakan Erdoğan’a teşekkür etti.
Hedefin GSMH’nın 2 trilyon dolara çıkarılması olduğunu belirten Büyükekşi, Türkiye’nin ekonomi moralinin çok yüksek olduğunun altını çizdi. TİM Başkanı, Türkiye’nin artık parlayan bir dünya yıldızı olduğundan söz etti.